15 Şubat 2012 Çarşamba

Zar düştü

Ve bir sümük gibi yapıştı kadının suratına, koca memeli adamın gırtlağından fırlayan küfrün son hecesi. Memeleri diriydi, "taş" diye tabir edilen bir çok kadının dişlerini dökebilirdi güzelliğiyle. Fransızca konuştu. Kadındı konuşan. Konuşulan şey ise çok erkeksiydi. Ağız dolusu geldi gelenler. İriliğine aldırmadan, kadınlığına aldanmadan. Bir zar çıktı ceplerin birinden. Zar düştü, sanırım bu insanlar zerdüşttü. Dile düşen ise üç heceydi, bir harfi sırlanmış. Sonraya bırakılmıştı hesaplaşmalar. Ortada sadece küfürler ve diri memeler vardı. Elde olmayan bir karardı. Onu da kuşlar aldı.

9 Şubat 2012 Perşembe

Boşaltım

İçimize çekiliyoruz gittikçe. Dostlar evine sığınıyor. Zulüm evin içine iyice yerleşiyor. Ortalık içi boşlara kalıyor. İçi dolu olan da neyi varsa boşaltıyor. Duygusuzlaşıyoruz, et ve kemik oluyoruz. Rüyalarımız azalıyor, zaman geçtikçe. Sözler hiç verilmemişçesine unutuluyor. Çıkar, gözleri kör ediyor. İnsanın temelleri gittikçe çürüyor. Ahlak küfleniyor. O sana her gün küfrediyor. Sen de ona küfrediyorsun. İnandığın fıkra, güvendiğin yalancı, peşinden gittiğin hain, gitmediğin kahraman oluyor. Normalleşiyorsun. O, boşlukta ve bu artık ona hayatın anlamı gibi geliyor. Kendini geliştirmeye çalışana gülüyor. Hep gülüyor. Sen onun yüzünden boşalıyorsun. Gücünü emiyor. Yapılacak şey basit. Gitme, görme, durma... Koru kendini. Sıra kendini korumakta, koru kendini. Kendini koru ki bir ümidin olsun.