2 Şubat 2013 Cumartesi
Aşırma
Elini hiç tutamadığı sevgilisinin gözlerini düşündü önce. Rengini hatırlayamıyordu. Ama kellesini gözleri uğruna verebilirdi. Sonra saçlarını düşündü hiç dokunamadığı. Gözünde bir imge belirmedi. Halbuki kaç kere sevişmişti hayallerini süsleyen kadınla. Hayallerini düşündü sonra, hiçbir şey yoktu arda kalan. Art arda geldi yalan, üst üste vurdu dolan. Görünmeyen bir hayaldi var olan. Bir bardak yoktu aslında, ama bir yudum daha aldı bardağın dibinde kalan soğuk çaydan. Birkaç yüzyıl öncesinden aşırma bir iki nağmeye ayak uydurarak kalktı. Masadan. Ona koştu, sevgilisine. Dokunduğu gerçeklikte hiç var olmayan.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder