1 Eylül 2011 Perşembe

Yüzleşmek ağır

Yüzleşmek ağır, gecenin karanlığında yeni gelenlerle. Gücün yetmiyor bazen, boğazına sarılmış da ruhunu bedeninden dışarı çekiyor gibi... Zorluyorsun ya kendini yeni bir kapı aralamak için, sırtına bindiriyorsun ya yüklenilmesi zor sorumlulukları... Hayır, kimse seni zorlamıyor çoğu zaman. Gerek de yok. Bir yerlerine bir zamanlar ekmişler tohumları gibi... Einde değil biliyorum, sen de farkındasın ve çoğu zaman da bu hoşuna gitmiyor değil. Ama anlam veremiyorsun. Rutubet evine değil, kalbinin odacıklarına işlemiş. Kokusu her nefes alış verişinde burnuna geliyor. "Çürüyorum." diyorsun. Küf kalbinden yayılıyor tüm vücuduna. Tüm hissettiklerin yetmezmiş gibi görmek istiyorsun somut olarak ayaklarının yosunlaşmasını. İçin eriyor, karşıya doğru bir "Off." çekme süreci başlıyor ki ne sen sor ne ben söyleyeyim. Zaten ikimiz de biliyoruz bunları, dillendirmek neye yarayacak kestirmek zor... Ama bil en azından; başkaları da o rutubeti iliklerinde hissediyor. Günler geçiyor ve sen hep o güneşli günlerin hayaliyle sabrediyorsun. Yeter ki güneş geldiğinde kendine gölge etme.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder